18 Haziran 2010 Cuma

35 LİK ÇOCUK

Otuz Beş yaşında bir çocuğum
Kim okşasa saçımı
Tutar elinden giderim
Nereye diye sormam
Kim öpse beni
Ben de onu öperim
Neresinden bakmam
Kim yaksa canımı
Ağlarım
Şaka mı gerçek mi
Anlamam
        

 demişim bir zamanlar, yaklaşık 5 sene önce yol yarı olduğunda. düşünüyorum da sanırım anlatmaya çalıştığım çocuksu ve saf tarafımı bir türlü kaybedemeyişim, bundan duyduğum rahatsızlık hissiymiş. sahi bundan rahatsız mı olmalı sevinmeli mi? bana kalsa çocuksu tarafımı koruyabilmek üstünlük bile sayılabilir ama bırakmıyorlar ki tadını yaşasam. illa büyük, ciddi gri
bi adam olacaksın, olduğundan büyük ve karizmatik görünmek için kasılarak yürüyen, konuşursa havası kaçar diye hiiç konuşmayan, gülünce karizması kaçar diye tebessüm bile etmeyen adamları çok tuhaf ve hastalıklı buluyorum ama onlar hastalıklarını fark etmek yerine  beni tuhaf buluyorlar. daha da tuhafı ben de artık kendimi eksik hissetmeye başladım. sanki suçluyum çok güldüğüm, konuşkan olduğum, halen kambur yürüdüğüm için.
            içimdeki çocuğu öldürsek hep beraber rahatlayacağız sanki, ama yok öyle yağma, o yaşayacak siz beni gömene kadar. eğlenmeye devam edecek, bedenime sahip olabilirsiniz ama çocukluğuma asla ulaşamayacaksınız.
           rahatladım ya hu yazınca, içimdeki çocuğu seviyorum, sizin de içinizdeki çocuk hiç ölmesin, daima mutlu kalın....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumlarınız için teşekkürler

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...