ben kader konusunda takıntılıyım biraz, dindar arkadaşlarımla bu konuda ciddi tartışmalarım olmuştur. onlara göre kaderimiz yaratıcı tarafından yazıldığından ve belli olduğundan tevekkül içinde olmak gerek, ben ise onların kader ve tevekkülü yanlış yorumladıklarını düşünüyorum.
tamam kaderimiz yazılı ama biz bunu bilmiyoruz ki, her şey olduğunda kaderimiz oluyor, tevekkül ise olana saygı duymak. kısacası kadere ben de inanıyorum ama herşeyi oluruna bırakıp beklemek de sanırım arabesk kültüre yakışacak bir davranış. sen elinden geleni yap, olan yine olsun.
şimdi bu filmle ne alakası var diyebilirsiniz, film almanyada yaşayan türk bir yazarın kaleminden çıkmış bir hikayeye dayanıyor, akif pirinçci yazarın adı, alternatif bir kaderimiz olablir mi, ki bana göre var, kaderinizde bir yerde kırılma noktası muhakkak varıdr ve olmasa tüm hayatını farklı olabilirdi. yazar da benim gibi düşünüp, düşünmekle kalmayıp kitabını yazmış, filmini yapanlarda güzel yapmış ve harika bir film çıkmış ortaya. kendi alternatif kaderimi yazmayı bile düşündürdü bana.
fragman burada
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız için teşekkürler