bu sıralar felsefeye çok merakım var, daha doğrusu hep vardı da şimdi arttı
bunda orta yaş bunalımımın etkisi vardır muhakkak
insan 40 ını gelince şöyle bir titreyip kendine geliyor, bi bakıyor şöyle nooluyo diye
kitapçıma uğradım salı günü, şu vampir saçmalıkları, açlık oyunları türü fantastik kitaplar, polisiyeler arasında
bu kitap ilgimi çekti "nietzsche ağladığında", isteksiz isteksiz aldım elime kitabı,
arka kapak yazısına ben itimat etmem ama bakarım her kitap satın alışımda
bunda kapak yazısı şöyle
Kendisiyle ve hayatla yüz yüze gelmekten çekinmeyenlere...
Edebiyatla da düşünülebildiğini gösteren müthiş bir örnek...
SAHNE
Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyana'sı. Entellektüel ortamlar. Hava soğuk.
AKTÖRLER
Nietzsche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş. Acılarıyla barışmış. İhaneti tatmış. Tek sahip olduğu şey, valizi ve kafasında tasarladığı kitaplar. Karısı, toplumsal görevleri ve vatanı yok. İnzivayı seviyor. Tanrıyı öldürmüş. "Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır," diyor. Daha sonra "kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?" diyecek. Ümitsiz.Breur: Efsanevi bir teşhis dehası. Ümitsizliklerin kapısını çaldığı doktor. Psikanalizin ilk kurucularından. Kırkında, bütün Avrupalı sanatçı ve düşünürlerin doktoru olmayı başarmış. Güzel bir karısı ve beş çocuğu var. Zengin. Saygın. Hayatı boyunca "ama" pozisyonunda yaşamış biri.
Freud: Breuer'in arkadaşı. Henüz genç. Geleceği parlak. Şimdi yoksul.
Salome: Erkeklerin başını döndüren kadın. Çekici. Özgür. Evliliğe inanmıyor. Bazan aynı anda birçok erkekle beraber oluyor. Sanatçıları ve düşünürleri tercih ediyor. Kırbacı var.
KONU: Ümitsizlik.
Bir gün, erkeklerin başını döndüren kadın, Salome, nietzsche'den habersiz Breuer'e gelir. "Avrupa'nın kültürel geleceği tehlikede, Nietzsche ümitsiz. Ona yardım edin," der. Breuer Salome'yi tekrar görebilmek umuduyla "peki" der.
Ve varoluşun kader, inanç, hakikat, huzur, mutluluk, acı, özgürlük, irade... ve neden, nasıl gibi en önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar...
şimdi, kapak yazısına bakınca iki ihtimal var
1- 20 sayfa sonra kaldırır atarım
2- hayatımın kitabı olur
elimde tuttuğumun normal bir kitap olmadığı biliyordum, belki pahalı olsa almazdım da, ama imitasyon veya 2. el olduğu için ( bence 2. el) 5 tl fiyat denemeye değer dedirtti.
40. sayfadayım, atmadım öyle direkte içine çekmedi ama nietzsche ile müşerref olmadık daha
ilginç olan buraya koymak için resim ararken kitabın filminin yapılmış olduğunu görmem oldu, ben de ilk 15 sayfada "bunun filmini yapmalılar " demiştim. kitap sahne sahne yazılmış sanki.
ben yine de filmi seyretmeden kitabı bitireceğim önce, yok ben sıkılırım okumam diyenlere filmi koydum buraya
tercih sizin,
tercih sizin,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız için teşekkürler