kitap kitap diye öldüğüm günlerde ilginç bir şey oldu, kayınoğlan evi boşaltmış otele yerleşmiş, evdeki özel eşyalarını da saklayayım diye bana yollamış, ilk koliyi açtığımda bu kitabı gördüm ve "allahım bu bir işaret mi? " diye sevinip gözlerimden iki damla yaş döktüm.
aslında bu tarz kitaplar hiç tarzım değildir, siyasi ya da tarihsel entrika kitaplarından hiç hazzetmem. bu kitabı da kurtlar vadisinde polat beyin elinde reklam edilirken gördüğümden o tarz kitaplardan olduğuna eminim. ama o kadar çaresiz durumdayım ki, ne aklımda başka bir kitap var ne de kitap alacak param. mecburiyetten okumaya başladım.
kitabın ne siyasetle ne entrikayla alaksı yokmuş meğer, türklük almadan önceki atalarımızın zamanında geçen masalsı bir hikaye, özellikle türk olmakla övünen arkadaşlarımın şiddetle okuması gerekir, dilimizin temelleri, dinimizin temelleri, adetlerimiz vs. ile ilgili şaşırtıcı bilgiler öğrendim. mesela gerdek olayın kendisi değil olayın geçtiği kız babasının dekore ettiği çadırın adıymış.
hikayede çok akıcı, iyi anlatılmış aşktan savaşa sürükleyici bir hikaye.
okuyorum ve memnunum, tavsiye eder miyim? evet ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız için teşekkürler